Web geliştirme rehberinin bu bölümünde backend geliştirme, veritabanı yönetimi, API ve web güvenliği gibi konuları inceleyeceğiz.

İçindekiler

Backend Geliştirme

Backend geliştirme, web uygulamalarının sunucu tarafını oluşturma ve yönetme sürecidir. Bu süreçte, sunucular, veritabanları ve uygulama mantığı gibi bileşenler yer alır. Backend geliştiriciler, verilerin güvenli bir şekilde depolanması, işlenmesi ve sunulması için çeşitli teknolojiler ve diller kullanırlar. Ayrıca, API’ler aracılığıyla frontend ile iletişimi sağlarlar.

Backend Nedir?

Backend, bir web uygulamasının kullanıcı tarafından görülmeyen, arka planda çalışan kısmıdır. Kullanıcıların taleplerini işleyerek gerekli verileri sağlayan ve uygulamanın iş mantığını yöneten bileşenleri içerir. Backend, sunucular, veritabanları, uygulama mantığı ve API’ler gibi bileşenlerden oluşur.

Burada dikkat etmeniz gereken nokta, uygulamanızın ihtiyacına göre backend ve frontend iki ayrı uygulama olabildiği gibi backend dilleri ile tek bir uygulama olarak da geliştirilebilir. Her iki yaklaşımın da kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır.

Backend Dilleri ve Çerçeveleri

Backend geliştirmede kullanılan çeşitli programlama dilleri ve çerçeveler vardır. Her dilin ve çerçevenin kendine özgü özellikleri ve kullanım alanları vardır. İşte bazı popüler backend dilleri ve çerçeveleri:

Python ve Django

backend geliştirme

Python, okunabilirliği ve sadeliği ile tanınan bir programlama dilidir. Django, Python ile yazılmış, yüksek seviyeli bir web framework’üdür. Django, hızlı ve güvenli web uygulamaları geliştirmek için kullanılır. ORM (Object-Relational Mapping), kullanıcı kimlik doğrulama sistemi ve yönetim paneli gibi birçok yerleşik özelliği vardır.

1
2
3
4
5
from django.http import HttpResponse
from django.shortcuts import render

def selamla(request):
    return HttpResponse("Merhaba, Django!")

Ruby ve Ruby on Rails

Ruby, dinamik ve nesne yönelimli bir programlama dilidir. Ruby on Rails, Ruby ile yazılmış popüler bir web framework’üdür. Rails, DRY (Don’t Repeat Yourself) ve CoC (Convention over Configuration) prensiplerini benimser. MVC (Model-View-Controller) mimarisi ile hızlı ve verimli web uygulamaları geliştirmeyi sağlar.

1
2
3
4
5
class SelamlaController < ApplicationController
  def merhaba
    render plain: "Merhaba, Ruby on Rails!"
  end
end

JavaScript ve Node.js

JavaScript, web geliştirmede yaygın olarak kullanılan bir programlama dilidir. Node.js, JavaScript ile sunucu tarafı uygulamalar geliştirmek için kullanılan açık kaynaklı bir platformdur. Node.js, asenkron ve olay güdümlü yapısıyla yüksek performanslı uygulamalar geliştirmeye olanak tanır.

 1
 2
 3
 4
 5
 6
 7
 8
 9
10
11
const http = require('http');

const server = http.createServer((req, res) => {
  res.statusCode = 200;
  res.setHeader('Content-Type', 'text/plain');
  res.end('Merhaba, Node.js!\n');
});

server.listen(3000, () => {
  console.log('Sunucu http://localhost:3000 adresinde çalışıyor');
});

Java ve Spring

Java, kurumsal uygulamalar geliştirmede yaygın olarak kullanılan güçlü bir programlama dilidir. Spring Framework, Java ile yazılmış kapsamlı bir uygulama geliştirme çerçevesidir. Spring, bağımlılık enjeksiyonu, veri erişim katmanı, güvenlik ve web uygulamaları gibi birçok bileşen sunar.

 1
 2
 3
 4
 5
 6
 7
 8
 9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
import org.springframework.boot.SpringApplication;
import org.springframework.boot.autoconfigure.SpringBootApplication;
import org.springframework.web.bind.annotation.GetMapping;
import org.springframework.web.bind.annotation.RestController;

@SpringBootApplication
public class SelamlaApplication {

    public static void main(String[] args) {
        SpringApplication.run(SelamlaApplication.class, args);
    }

    @RestController
    class SelamlaController {
        @GetMapping("/selamla")
        public String selamla() {
            return "Merhaba, Spring!";
        }
    }
}

PHP ve Laravel

php programlama dili ile programlama

PHP, web geliştirme için yaygın olarak kullanılan bir betik dilidir. Laravel, PHP ile yazılmış modern bir web uygulama çerçevesidir. Laravel, temiz ve zarif bir sözdizimi, güçlü bir ORM ve basit bir yönlendirme sistemi sunar. Ayrıca, yerleşik kimlik doğrulama, oturum yönetimi ve caching gibi özelliklere sahiptir.

1
2
3
4
5
6
7
<?php

use Illuminate\Support\Facades\Route;

Route::get('/selamla', function () {
    return 'Merhaba, Laravel!';
});

Veritabanı Yönetimi

Veritabanı yönetimi, verilerin saklanması, düzenlenmesi ve erişilmesi sürecidir. İlişkisel veritabanları (SQL) ve NoSQL veritabanları olmak üzere iki ana kategoriye ayrılır. Her bir veritabanı türü, farklı veri yapıları ve kullanım senaryoları için uygundur.

İlişkisel Veritabanları (SQL)

İlişkisel veritabanları, tablolar halinde organize edilmiş verileri saklamak için kullanılır. Bu veritabanları, veriler arasındaki ilişkileri tanımlamak için birincil anahtarlar ve yabancı anahtarlar kullanır. SQL (Structured Query Language), ilişkisel veritabanları ile iletişim kurmak için kullanılan standart bir dildir. Örnek ilişkisel veritabanı yönetim sistemleri arasında MySQL, PostgreSQL ve Microsoft SQL Server bulunur.

NoSQL Veritabanları

NoSQL veritabanları, büyük veri ve yüksek performans gereksinimlerini karşılamak için yapılandırılmış, yapılandırılmamış ve yarı yapılandırılmış verileri saklamak üzere tasarlanmıştır. NoSQL veritabanları, belge tabanlı, anahtar-değer tabanlı, sütun tabanlı ve grafik tabanlı veritabanları gibi çeşitli veri modellerini destekler. Örnek NoSQL veritabanları arasında MongoDB, Cassandra ve Redis bulunur.

Veritabanı Tasarımı ve Optimizasyonu

Veritabanı tasarımı ve optimizasyonu, verilerin verimli bir şekilde saklanmasını ve erişilmesini sağlamak için önemli adımlardır. Veritabanı tasarımı, veri normalizasyonu, indeksleme ve şema tasarımı gibi konuları içerir. Optimizasyon, sorgu performansını artırmak, bellek kullanımını azaltmak ve veritabanı yanıt sürelerini iyileştirmek için yapılan işlemleri kapsar.

API Geliştirme

API (Application Programming Interface), farklı yazılım sistemlerinin birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan arayüzlerdir. API’ler, veri ve işlevlerin paylaşılmasını ve yeniden kullanılmasını sağlar. RESTful API, GraphQL ve WebSockets, yaygın olarak kullanılan API türleridir.

RESTful API

REST (Representational State Transfer), web servislerinin geliştirilmesinde yaygın olarak kullanılan bir mimari stildir. RESTful API’ler, HTTP protokolünü kullanarak veri iletimi sağlar ve genellikle JSON veya XML formatında veri döner. RESTful API’ler, kaynak tabanlıdır ve CRUD (Create, Read, Update, Delete) işlemlerini gerçekleştirmek için HTTP metotlarını kullanır.

GraphQL

GraphQL, Facebook tarafından geliştirilen ve API’ler için esnek ve verimli bir sorgulama dili sağlayan bir sorgulama dilidir. GraphQL, istemcilerin ihtiyaç duydukları verileri tam olarak belirtmelerine olanak tanır, bu da veri transferini optimize eder ve gereksiz veri taşımayı önler. GraphQL, tip güvenliğine sahip ve güçlü bir şema tanımlama sistemi sunar.

WebSockets

WebSockets, çift yönlü iletişimi sağlayan bir iletişim protokolüdür. WebSockets, istemci ve sunucu arasında sürekli bir bağlantı kurarak gerçek zamanlı veri iletimi sağlar. Bu, özellikle anlık mesajlaşma, canlı bildirimler ve gerçek zamanlı veri akışı gerektiren uygulamalar için idealdir.

Kimlik Doğrulama ve Yetkilendirme

Kimlik doğrulama ve yetkilendirme, uygulamaların güvenliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir. Kimlik doğrulama, kullanıcıların kimliklerini doğrulamak için kullanılan süreçtir. Yetkilendirme ise doğrulanmış kullanıcıların hangi kaynaklara ve işlemlere erişim yetkisi olduğunu belirler. Yaygın kimlik doğrulama ve yetkilendirme yöntemleri arasında JWT, OAuth ve SAML bulunur.

JWT (JSON Web Tokens)

JWT, kullanıcı kimlik doğrulama ve yetkilendirme bilgilerini güvenli bir şekilde iletmek için kullanılan bir standarttır. JWT, üç parçadan oluşur: header (başlık), payload (yük) ve signature (imza). JWT, kullanıcı giriş yaptığında oluşturulan ve kullanıcıya verilen bir token ile çalışır. Bu token, kullanıcı isteklerinde kimlik doğrulama bilgisi olarak kullanılır.

OAuth

OAuth, üçüncü taraf uygulamaların kullanıcı kaynaklarına erişim yetkisi almasını sağlayan bir yetkilendirme protokolüdür. OAuth, kullanıcıların şifrelerini paylaşmadan, başka bir hizmete erişim izni vermelerine olanak tanır. Örneğin, bir uygulamanın, kullanıcının Google hesabındaki verilere erişmesine izin vermek için OAuth kullanılır.

SAML

SAML (Security Assertion Markup Language), kimlik doğrulama ve yetkilendirme işlemlerini gerçekleştiren bir XML tabanlı protokoldür. SAML, özellikle kurumsal uygulamalarda yaygın olarak kullanılır ve kullanıcıların tek oturum açma (SSO) deneyimi yaşamalarını sağlar. SAML, birden fazla uygulama ve hizmet arasında kimlik bilgilerini güvenli bir şekilde iletmek için kullanılır.

Web Güvenliği

Web güvenliği, web uygulamalarının yetkisiz erişimlere, veri ihlallerine ve diğer güvenlik tehditlerine karşı korunmasını sağlar. Güvenli web uygulamaları geliştirmek, kullanıcıların kişisel bilgilerini korumak ve sistemlerin bütünlüğünü sağlamak için kritik öneme sahiptir.

Temel Güvenlik Önlemleri

Temel güvenlik önlemleri, web uygulamalarının güvenliğini artırmak için alınan ilk adımlardır. Bu önlemler, birçok güvenlik tehdidine karşı etkili bir koruma sağlar:

  • Güçlü Şifreleme: Kullanıcı verilerini ve hassas bilgileri korumak için güçlü şifreleme algoritmaları kullanın. SSL/TLS ile veri iletimi sırasında şifreleme sağlayın.
  • Güçlü Parola Politikaları: Kullanıcıların güçlü parolalar oluşturmasını teşvik edin ve zorunlu kılın. Parolaların karmaşıklık, uzunluk ve yenileme süreleri gibi kriterlere uygun olmasını sağlayın.
  • Güncel Yazılım: Tüm yazılımlarınızı ve kütüphanelerinizi düzenli olarak güncelleyin. Güvenlik açıkları bulunan eski yazılımlar, saldırganlar için kolay hedef olabilir.
  • Güvenlik Duvarları: Web uygulamalarınızı ve veritabanlarınızı korumak için güvenlik duvarları kullanın. Bu, yetkisiz erişimleri engelleyerek sistem güvenliğini artırır.
  • Güvenlik İzleme ve Günlükleme: Güvenlik olaylarını izlemek ve analiz etmek için loglama ve izleme araçları kullanın. Bu, olası güvenlik ihlallerini erken tespit etmenize yardımcı olur.

XSS ve CSRF Saldırıları

Web uygulamaları, yaygın olarak karşılaşılan bazı güvenlik tehditlerine maruz kalabilir. Bunlar arasında XSS (Cross-Site Scripting) ve CSRF (Cross-Site Request Forgery) saldırıları yer alır:

  • XSS (Cross-Site Scripting): XSS, saldırganların web uygulamalarında kötü niyetli JavaScript kodu çalıştırmasına izin veren bir güvenlik açığıdır. Bu saldırılar, kullanıcıların tarayıcılarında zararlı komut dosyaları çalıştırarak kişisel bilgilerini çalabilir veya oturumlarını ele geçirebilir. XSS saldırılarını önlemek için kullanıcı girdilerini doğru bir şekilde doğrulamak ve kaçırmak gereklidir.

    1
    2
    
    <!-- Kötü niyetli kullanıcı girdisi -->
    <script>alert('XSS saldırısı!');</script>
    
  • CSRF (Cross-Site Request Forgery): CSRF, saldırganların kullanıcıları istemedikleri işlemleri gerçekleştirmeye zorladığı bir güvenlik açığıdır. Saldırgan, kullanıcının kimlik bilgilerini kullanarak, onların adına yetkisiz işlemler yapabilir. CSRF saldırılarını önlemek için, her form ve hassas işlem için CSRF token’ları kullanmak önemlidir.

    1
    2
    3
    4
    5
    6
    
    <!-- CSRF token içeren form -->
    <form action="/update-profile" method="POST">
      <input type="hidden" name="csrf_token" value="random_token_value">
      <input type="text" name="username">
      <input type="submit" value="Güncelle">
    </form>
    

Güvenli Kimlik Doğrulama ve Yetkilendirme

Güvenli kimlik doğrulama ve yetkilendirme, kullanıcıların kimliklerini doğrulamak ve erişim yetkilerini yönetmek için önemli bir süreçtir. Bu süreç, kullanıcıların doğru bir şekilde tanımlanmasını ve yalnızca yetkili oldukları kaynaklara erişim sağlamalarını garanti eder:

  • Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama (MFA): Kullanıcıların kimliklerini doğrulamak için birden fazla doğrulama yöntemi kullanın. MFA, kullanıcı adı ve şifreye ek olarak, SMS doğrulama, e-posta doğrulama veya biyometrik veriler gibi ek güvenlik katmanları sağlar.
  • Oturum Yönetimi: Kullanıcı oturumlarını güvenli bir şekilde yönetmek, güvenlik açıklarını azaltmak için kritik öneme sahiptir. Oturum sürelerini sınırlayın ve oturumların süresiz açık kalmasını engelleyin. Kullanıcıların oturumu kapattıklarında tüm oturum verilerini temizleyin.
  • Şifreleme ve Hashleme: Parolaları güvenli bir şekilde saklamak için güçlü hash algoritmaları kullanın. Parolaları düz metin olarak saklamak yerine, bcrypt veya Argon2 gibi güçlü hashleme algoritmaları ile şifreleyin. Şifrelenmiş verilerin güvenliğini sağlamak için de anahtar yönetimi politikaları uygulayın.
  • Rol Tabanlı Erişim Kontrolü (RBAC): Kullanıcıların farklı erişim seviyelerine sahip olmasını sağlamak için rol tabanlı erişim kontrolü uygulayın. Her kullanıcının yalnızca yetkili olduğu kaynaklara erişebilmesini sağlamak için rol ve izinleri yönetin.

Bu temel güvenlik önlemleri, XSS ve CSRF saldırılarına karşı korunma yöntemleri ile güvenli kimlik doğrulama ve yetkilendirme teknikleri, web uygulamalarınızın güvenliğini artırmak için atmanız gereken önemli adımlardır.

Performans Optimizasyonu

Web uygulamalarının hızlı ve verimli çalışmasını sağlamak, kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve arama motoru optimizasyonunu (SEO) artırmak için kritiktir. Performans optimizasyonu, sayfa yüklenme sürelerini azaltmayı, kaynakları verimli kullanmayı ve sistem performansını artırmayı amaçlar.

Sayfa Yüklenme Süresini Azaltma

Sayfa yüklenme süresi, kullanıcıların bir web sayfasına eriştiklerinde sayfanın tamamen yüklenmesi için geçen süredir. Hızlı yüklenen sayfalar, kullanıcı memnuniyetini artırır ve arama motorları tarafından daha iyi sıralanır. Sayfa yüklenme süresini azaltmak için şu yöntemler kullanılabilir:

  • Asenkron ve Lazım Yükleme (Lazy Loading): JavaScript ve CSS dosyalarını asenkron olarak yükleyin. Lazım yükleme tekniği ile sadece kullanıcıya görünür olan içerikleri yükleyin.
  • Minifikasyon ve Sıkıştırma: HTML, CSS ve JavaScript dosyalarını minify ederek gereksiz boşlukları ve yorumları kaldırın. Ayrıca, GZIP veya Brotli gibi sıkıştırma yöntemlerini kullanarak dosya boyutlarını azaltın.
  • CDN Kullanımı: İçerik Dağıtım Ağı (CDN) kullanarak statik dosyaları kullanıcıya en yakın sunucudan sunun. Bu, yükleme sürelerini önemli ölçüde azaltabilir.
  • Sunucu Yanıt Süresini Azaltma: Sunucu yanıt süresini optimize etmek için veritabanı sorgularını iyileştirin, önbellek kullanın ve sunucu donanımını güncelleyin.

Resim ve Dosya Optimizasyonu

Resimler ve diğer medya dosyaları, web sayfalarının en büyük yükleme sürelerine sahip bileşenleridir. Resim ve dosya optimizasyonu, bu yükleme sürelerini azaltmak ve bant genişliği kullanımını minimize etmek için kritik öneme sahiptir:

  • Görsel Sıkıştırma: JPEG, PNG ve GIF gibi resim formatlarını sıkıştırarak dosya boyutlarını azaltın. TinyPNG veya ImageOptim gibi araçlar kullanarak görsel sıkıştırma işlemini otomatikleştirin.
  • Doğru Görsel Formatı: WebP gibi modern ve verimli görsel formatlarını kullanarak daha küçük dosya boyutları elde edin. WebP, aynı kalite seviyesinde JPEG ve PNG formatlarından daha küçük dosyalar oluşturur.
  • Responsive Görseller: Farklı ekran boyutları ve çözünürlükler için optimize edilmiş görseller kullanın. srcset ve sizes özniteliklerini kullanarak tarayıcıların uygun boyutta görselleri yüklemesini sağlayın.
  • Lazy Loading: Görselleri ve medya dosyalarını sadece gerektiğinde yükleyerek başlangıçta sayfa yüklenme süresini azaltın. Bu, özellikle uzun sayfalarda veya çok sayıda görsel içeren sayfalarda etkilidir.

Cache Kullanımı

Önbellekleme, sıkça erişilen verilerin geçici olarak saklanarak daha hızlı erişim sağlanmasını amaçlar. Cache kullanımı, sayfa yükleme sürelerini azaltır ve sunucu yükünü hafifletir:

  • Tarayıcı Önbellekleme: Tarayıcıların sıkça kullanılan dosyaları (CSS, JavaScript, görseller) önbelleğe almasını sağlayın. Bu, kullanıcıların tekrar ziyaretlerinde sayfa yükleme sürelerini önemli ölçüde azaltır.
  • Sunucu Tarafı Önbellekleme: Sunucu tarafında dinamik içerikleri önbelleğe alarak, veritabanı sorguları ve işlem sürelerini azaltın. Örneğin, Redis veya Memcached kullanarak veri tabanı sorgularının sonuçlarını önbelleğe alabilirsiniz.
  • CDN Önbellekleme: CDN’ler, statik dosyaları farklı konumlarda önbelleğe alarak daha hızlı erişim sağlar. CDN önbelleklemesi, özellikle global kullanıcı kitlesine sahip web siteleri için etkilidir.
  • HTTP Önbellekleme Başlıkları: Cache-Control, Expires ve ETag gibi HTTP önbellekleme başlıklarını kullanarak, tarayıcıların ve proxy sunucularının içerikleri nasıl önbellekleyeceğini belirleyin.

Bu yöntemler, web uygulamalarınızın performansını artırarak kullanıcı deneyimini iyileştirir ve arama motoru sıralamalarınızı yükseltir.

Önceki Bölümler

Sonraki Bölümler